TÜRKİYE’DE BORSALARIN KURULUŞ VE GELİŞMESİ

Yurdumuzdaki borsalar, bu lonca çalışmaların bir uzantısıdır.Lonca sözcüğünün yerine gene Batı kaynaklı olan borsa deyimi kullanılmış ve kısmen dış etkenlerden uzaklaştırılmıştır.


Gerçek anlamda ilk resmi borsa 2 Aralık 1873 yılında bir Nizamname ile “Der saadet Tahvilat Borsası” adı altında kurulmuştur. Ardında da, anlaşılacağı üzere, bu borsa “Taşınır Değerler Borsası” niteliğindedir.


Bu tarihten 13 yıl sonra, 15 Nisan 1886’da yayınlanan “Umum Borsalar Nizamnamesi” ile ticaret borsalarının kuruluşuna geçilmiştir.


Yurdumuzda ilk ticaret borsası 1892 yılında “İzmir Ticaret ve Sanayi Borsası” adı altında kurulmuştur.


Adana Ticaret Borsası, 1913 yılında, İstanbul Ticaret Borsası ve Trabzon Ticaret Borsası 1923’de, Ankara Ticaret Borsası’ da 1927 yılında hizmete girmiştir.


Cumhuriyetin kuruluşundan sonra 22 Nisan 1925 tarihli ve 635 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu ve buna dayanılarak 27 Eylül 1923 tarihli “Ticaret ve Sanayi Odası Nizamnamesi” 16 Mayıs 1920 tarihli ve 1447 sayılı “Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu” yürürlüğe girmiştir.


Osmanlı İmparatorluğu’nda borsaların örgütlenmesi, dünyadaki gelişmelerden yaklaşık üç yüz yıldan fazla bir zaman sonra gerçekleştirilmiştir.


İmparatorlukta bu alanda ilk çaba XIX. yüzyıl’ın son çeyreğinde gündeme gelmiştir.XV. yüzyıldan itibaren Galata bankerleri aracılığıyla gerçekleştirilen para ticaretinin belirli bir düzene sokularak kurumsallaştırılabilmesi ancak 1873 yılında sağlanabilmiştir.


12 Teşrin-i sani 1298(1 Aralık 1873) tarihinde çıkartılan irade ile Dersaadet Tahvilat Borsası’nın kuruluşundan sonra merkezi yönetim bir nizamname hazırlama çabasına girişmiş; bu doğrultuda 15 Nisan 1886 tarihli irade sonucunda yürürlüğe giren Umum Borsalar Nizamnamesiyle imparatorlukta 

 

DÜNYADA BORSA VE BORSALAR

Borsayı, ” mükemmel şekilde örgütlenmiş bir Pazar” olarak basit biçimde tanımlamak olanaklıdır.Bununla beraber borsanın tanımı; tacirlerin veya ticari işlerle uğraşanların belirli zamanlarda, tatil günleri dışında her gün bir araya gelerek bazen malı görmeden , genelde numunesine istinaden, malı derhal teslim almadan, parasını tediye etmeden alım-satım işlerine karar verdikleri bir yer; devlet tarafından verilen izin ile kurulan, devlet kontrolü altında bulunan ve ticari ilişkilerin kolaylaştırılmasını amaçlayan organize edilmiş bir piyasa yada mümkün olduğu kadar normal bir fiyattan oluşturulması amacıyla organize edilen kütle halindeki sürüm yerlerinin en mükemmeli şeklinde açıklanabilir.


Yukarıdaki tanımdan da anlaşılabileceği gibi, borsa örgütlenmiş pazar grubuna dahil bulunan bir kuruluş, arz ve talebin belirli zaman ve mekanda karşılaşmasını imkan dahilinde koyan, alış-verişin daha büyük ölçüde yapılmasını mümkün kılan, fiyatın daha genel ve daha normal oluşmasını temin eden bir kurumdur. Bu pazarda,belirli adet ve teamüllere göre işlem yapılır, böylece ticari işlemlerin gerçekleşmesi son derece kolaylaşır.


Bu pazarda, malı hiç görmeden derhal teslim ve teamülü yapılmadan, parasını hemen ödemeden alış-verişte bulunmak mümkündür. Alım-satım işlemlerinde karar verilmesi için genellikle birkaç kelime, malın cinsi, fiyatı, miktarı gibi malın özelliklerini belirten ibareler, hatta bazen  ”aldım,sattım” gibi iki kelime bile yeterlidir.


Bazılarında özellikle zahire borsalarında, numuneler üzerinde işlem yapılır. Bir avuç numune, tonlarca malın vekaletini üstlenir ve işlem bu güven esası üzerine gerçekleşir. Para ve kambiyo borsalarında ise malın ne kendisine ne de numunesine rastlanır. Buna rağmen çok büyük alım-satımların yapılması mümkün olabilir.Ulusal ve yerel ölçeklerde, bulunduğu bölgenin ve daha da genişleyerek ülkenin ekonomik yapısında önemli bir yer işgal eden borsalar, devletin kontrolü altında bulunurlar. Devlet, bu kontrolünü çeşitli mekanizmalar aracılığıyla gerçekleştirmektedir.