TOPRAĞIN İŞLENMESİ, ÜRETİMİN ARTMASI…

Kısaca; “2 yıl üst üste işlenmeyen tarım arazilerinin kiraya verilmesi” olarak ifade edilen Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, “İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik” i net ifade ile “Ne olursa olsun her işin başı üretim” diyerek değerlendirmemiz ve azami düzeyde desteklememiz gerekiyor.

Biz Trabzon Ticaret Borsası olarak pandemi sürecinden de önce kendimize hedef seçerek, “Çok çalışıp, çok üretip, çok satıp, çok kazanacağız” sloganı ile kamuya yerleştirmeye çalıştığımız anlayışa tam anlamıyla destek olan çok doğru bir yönetmelik, karardır.

Toprağı en önemli kaynak kabul ederek, bunun üzerinde gıda ve hayvancılığın azami düzeyde geliştirilmesi, verim ve kalite ile birlikte üretimin arttırılması günümüzde milletlerin devletlerin birinci tercihi olmaktadır.

Yönetmelik de “işlenmeyen tarım arazisi” olarak yapılan tarifin net ifadesi, “Üretimin yapılmadığı topraklar” demektir. Gıdaya olan talebin de giderek arttığı günümüzde hangi gerekçe ile olursa olsun bu toprakların işlenmemesi üretime darbe vurulmasıdır. Dahası kendine yetecek gücün var iken başkalarının üretimine ihtiyaç duymak, onlara muhtaç olmaktır. Çünkü “Mal sahibi, toprak sahibiyim. İster işlerim ister işlemem” deme hakkına da kamuda hiçbir kişi ve kurum sahip değildir.

Çünkü, “Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi” diye ortaya konan gerçek üzerinden sıralama yapılacak ise, mülk önce Allah’ın, sonra devletin, sonra da kişilerindir.

Kısacası çıkarılan yönetmelikle yapılan düzenleme devletin ve toplumun yararınadır. Bu nedenle mülkiyeti kime ait olur ise olsun, işlenmeyen tarım arazilerine böyle yaptırım uygulanması gereklidir.

Buna örnek olarak 20 yılı aşkın bir süredir uyguladığımız “Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projeleri” ile karşılaştığımız gerçeği gösterebiliriz.

Trabzon özeline indirgeyerek örnekleyecek olur isek, 65 bin hektar alan fındık bahçesine sahibiz ama üretim son 20 yılın ortalaması ile 70-80 kilograma bile varmamıştır. Oysa bu miktar 200 kilogramlar civarında olmalıdır.

Olmuyor! Çünkü araziler bölündüğü için üretici olmayı bir kenara koyalım, köyüne bile gitmeyen, bahçesine girmeyen köylü bile olamayanlar yüzünden verim gittikçe azalıyor.

Toprak sahiplerinin kendi aralarında birleşerek üretimdeki bu sıkıntıya son vermelerini beklemek hayalcilik olacağı için devletin 2 yıl işlenmeyen tarım alanları üzerinde böyle bir yönetmelikle yaptırım uygulamasını kabul etmek, tek kelime ile vatanseverliktir. Üreterek toplumda refahın artmasına katkı yapmak, ülkenin kalkınmasına destek olmak demektir.

Bunu yapacağız. Çünkü “Bu ülke hepimizin.”