Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Yavuz Selim Çakıroğlu, son dönemde kamuoyunda sıkça tartışılan “boyalı çay” iddialarının tam olarak gerçeği yansıtmadığını belirterek, tartışmaların bilgi kirliliğinden ve mevzuatın yanlış yorumlanmasından kaynaklandığını söyledi.

Çakıroğlu, yaptığı açıklamada Türk Gıda Kodeksi Çay Tebliği’nin, “Siyah çay hiçbir katkı maddesi içermez” hükmüyle Türk çayının doğallığını korumayı amaçladığına dikkat çekerek, bu düzenlemenin hem bir yasaklama hem de stratejik bir koruma mekanizması olduğunu bildirdi. Çakıroğlu, çayın renklendirici, aroma, tatlandırıcı, kıvam artırıcı veya koruyucu bir madde içermesinin mevzuat gereği yasak olduğunu ifade etti.

Çakıroğlu, aynı kısıtlamaların kahve ve diğer içecek kategorilerinde bulunmamasının sektörde haksız rekabet yarattığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bugün kahve zincirlerinde sunulan latte, mocha, frappe gibi ürünlerde; soğuk çay ve soğuk kahve çeşitlerinde; paketli meyve sularında; aromalı sütlerde ve gazlı içeceklerde birçok katkı maddesi yasal olarak kullanılabiliyor. Kahvede serbest olan katkılar çayda tamamen yasaktır. Bu da çayı aynı pazarda dezavantajlı konuma getiriyor.”

Çakıroğlu, katkı maddesi içermediği için en doğal içecek grubu olan çayın, buna rağmen kamuoyunda en fazla eleştirilen ürün hâline getirildiğini belirtti. Bunun bir “algı çarpılması” olduğunu söyleyen Çakıroğlu, tartışmaların üç temel nedenden beslendiğine dikkat çekerek bunları şöyle sıraladı.

“Çayın rengi ve berraklığının kolay hedef hâline gelmesi. Diğer içeceklerde katkı maddesiyle oluşturulan renk ve görünümün doğal sanılması. Medyanın çayı geniş tüketimi nedeniyle reyting unsuru olarak kullanması. “

“Asıl sorun çayda değil, yanlış algıda”

Piyasada kaynağı belirsiz, denetimsiz veya kayıtsız çayların bulunmasının da güvensizliği artırdığını söyleyen Çakıroğlu, tüketicilerin mutlaka üreticisi belli, izlenebilir ve denetlenen işletmelerden çay temin etmesi gerektiğini de hatırlattı.

Açıklamasında, çay sektörünün mevzuata en bağlı içecek grubu olmasına rağmen eleştirilerin odağı hâline getirildiğine de dikkati çeken Çakıroğlu, “Suç çayda değil; yanlış algıda ve eşit olmayan rekabet koşullarında. Türk çayı korunmalı, doğru anlatılmalı ve hak ettiği değerle tüketiciye sunulmalıdır.” ifadelerini kullandı.